Efe’nin Diş Buğdayı kurabiyeleri

Bu aralar diş buğdayı için çalışıyor gibi gözüksem de 2-3 gün içinde yayınlayacağımı umuyorum yeni cicileri; bu arada araya girmiş mini bir diş kurabiye seti-Efe için
23 Nisan tatili CUma gününe denk gelince özgür ve kıvırcık Willy Safranbolu-Amasra gezisine çıktı. Spontane gezileri seviyorum, hemen bir konakta yer bulup gittik; yolda karar verip Amasra’ya da devam ettik ve Çeşm-i Cihan’da balık-salata yedik.
Özgür Willy kendini buldu Yörük Köyü’nde. Araba olmadığı için eli tutulmadan yürüyünce taş yollarda düştü kalktı, dizi kanadı, koştu, yaşlı-genç arkadaşlar edindi. sevdik köy hayatını ve özgürlüğü. Keyifli döndük, 3 gün mola mı verirsin; biriken siparişler tokat gibi çarptı yüzüme. Sıkı çalışıyorum; meyvesini parti parti yayınlayacağım. En önemli çalışma; İHS-Verisign ortaklığında düzenlenecek event için hazırladığım 400 kurabiye. 1000lerin yanında kulağa az gelse de 2 gün kapatıyor.

Geçenlerde bir telefon aldım genç bir kızdan. Elif’in Kurabiyeleri mi; evet, bana kurabiye işini öğretir misiniz derken uzunca görüştük ve kapadık. Ertesi günü bir mail: bizim Melek! Senelerdir görmediğim için telefonda sesini tanımam mümkün olmamıştı; babamın yakın arkadaşlarından birinin kızı! Komik oldu tabi birbirimizi tanımadan iki yabancı gibi konuşmuş olmamız. Keyiflendim 🙂

Haftaya Slovakya! İşin komik tarafı kendi patronumdan çok ciddi bir sipariş aldım; hazırlanmm gerekiyor. Önce değişik bir çalışma yapayım desem de bu yoğunlukt tasarım denemeyi gözüm yemiyor. Eskilerden sade bir model hazırlayıp DELL yazısını basacağım sanırım. Yolu yok, yetişemiyorum.

Diş buğdayı kurabiyeleri ile ilgili detaylı bilgi ve fiyatlar burada…

Kitchen Aid

Bu gerçekten benim mi??
COCCAAAAAAA!!!!

BLOGUM 1 YAŞINDA…

işte ilk kurabiyem! O kadar değerli ki bu turuncu hamur. Dün gibi daha, bildiğiniz dün. Annem aramıştı Tahtakale’den: “İstediğin hiç bir renk yok, turuncu var, şu var bu var…” diye. “Al, gel, bir denemek istiyorum – önemli olan elime alıp yoğurmak” demiştim. Ne şeker hamuru biliyordum o zamana kadar, ne pastacılık malzemeleri ne kurabiye pişirmeyi, ne de sonradan tanıştığım bunca blogcu arkadaşımı. Malzemenin adının şeker hamuru olduğunu bile bilmiyordum doğrusu.

Ancak bu konuda duayen bir annenin kızı olarak özgüvenim de çok yüksekti. O turuncu garip renkli hamuru aldığımda tek bir idealim vardı.
Avusturya’da (aslında Slovakya’da) yaşadığımız dönemde gördüğüm muhteşem kurabiyelerden Ece’nin özel günlerinde yapabilmek. Haftasonlarımızı Viyana’da şık pastanelere uğramadan geçirmezdik hiç, ve ben macaronları, süslü kurabiyeleri, çikolataları gördükçe heyecanlanırdım; dünyanın en sanatçı insanları olduklarını düşünürdüm Avusturya’lı pastacıların. Bugün görüyorum ki bizde de çok çok başarılı cevherler var, çok sevgili blogcu arkadaşlarım…değme pastanelere taş çıkartırlar!
Geçen sene Ocak ayında çok heyecanlandığım bir günün sonunda, şimdi kullanmadığım bir kurabiye tarifi ile yukarıdaki basit kurabiyeleri hazırlamıştım… (Aslında hala aynı tarifi kullansam da binbir değişikliğe uğradığı için görüntü ve lezzet olarak çok farklı bir tarif yakalamıştım). Hiç malzemem yoktu, gümüş boncuklardan başka. Kurabiyeler de hayal ettiklerimin yanına yaklaşamazdı, ama “İşte bu” demiştim. Ben bu hamurla istediğim her süslemeyi yapabilirim. Dedim ya hiç malzemem yoktu; ama çok seyahat ediyordum…eşim de ben de sürekli yurtdışında olduğumuz için mutfak fotoğraflarımda göreceğiniz üzere bir çok malzeme aldım 2-3 ay içinde. Hep Ece için, eh biraz da hobi olarak istiyordum.
Bir de blog açtım nedense… Bizim insanımız yeniliklere açıktır ya, bir gün şu amatör halimle sipariş alıverdim ve bir baktım ki arkası geldi. Yine de çok niyetli değildim bu işi sürdürmeye, malzemelerin parası çıksın bırakacağım – uğraşamam dedim.
Sonra bir baktım, kurabiyeci olmuşum. Tabi ilk iş çalıştığım işyerinden izin aldım bu işi devam ettirmek için. Bilişim sektöründe bambaşka bir konuda çalışıyordum, mutfağı hiç sevmedim, hep vakit kaybı gördüm (hala da öyle düşünüyorum!). Websiteleri tasarladım, http://www.evliligim.com/ u kurdum, onlarca websitesi kurdum derken turuncu hamurla mutfağa girmiş oldum.
Doyamıyorum bu konuda öğrenmeye, öğrendiklerimi paylaşmaya. Bir gün doyacağım gibi gelse de bazen de hayat boyu bunlarla uğraşabileceğimi düşünüyorum. Malzeme almaya, mutfağıma yatırım yapmaya aynı hevesle, keyifle devam ediyorum.
Bugün 1 yılımı doldurmuşum bu alanda. Çabucacık geçiveren, binlerce onbinlerce kurabiye pişirdiğim, yüzlerce insanla tanıştığım çok güzel çok keyifli güzel geçmiş bir yıl. Bugün geriye dönüp bakmaya doyamıyorum mutluluktan. 1 yıl önce bugün iyi ki yazmaya başlamışım. O turuncu hamuru iyi ki iyi ki almışım! Mutlu yıllar elif’in kurabiyeleri!

26 Aralık TV8 Ana Haber

 Detay yok maalesef; TV8 geldi, kameraman Ceyhun bey, ve muhabir Meryem hanım

27 Aralık (yani yarın) öğle ve akşam ana haberde yayınlanacakmış
Kurabiye tarifi pişirilmesi, süslenmesi, çeşitli aletlerin kullanılması, Elif’in Kurabiyeleri hakkında detaylı bilgi verilecek. Ece de ben kurabiye pişirirken yanımda nasıl çaycılık oynadığını paylaşacak bizlerle 🙂

Tabi ki böyle keyifli bir günü hatıra olsun diye kameraya almak istedik, ama Sevgi hanım zumlu bir şekilde çekim yapınca elimizde kaldı sıfır… Seyretmenin keyfini yaşayabileceğiz ancak 🙂