Kayra’nın 1 yaş kurabiyeleri

Paris’e gitmemize bir gün kala teslim ettik Ece’yle, Kayra’nın kurabiyelerini annesine. Bizi mahcup etti annesi ama çok sevdik kendisini. Takdire değer tavrı, yaklaşımı, hoşgörüsüyle hayranlık uyandırdı. Ama herkes aynı değil! Dün bir bayan aradı. Ödeme yaptığı diş buğdayı çalışmasını hemen o gün yetiştirmem için çok rica etti, kıramadım. Nasıl çalıştığımı bir ben bilirim, yetiştirmek için. Bitti şükür sıkıntısız derken bir telefon akşama. ‘Eşim de yaptırmış aynısından başka bir yere, iptal etmemiz mümkün mü…’ dediğinde tam durumu izah edecektim ki, devam etti: ‘…daha doğrusu iptal etmek zorundayım, para iadesi’ vs diyordu ki, siparişi bitirdiğimi hazır olduğunu ifade ettim. Umursamadı! Ne kadar zor durumda olursam olayım, benim için bir saatlerce saçma bir kurabiyeyi süsleyecek, çocuğumun adını yazacak, dolayısıyla başkasına satışı mümkün olmayacak…ben onu alırım. Param olmasa borç alır yine alırım. 15 kurabiye! İş arkadaşına,komşuna, ailene herkese dağıtabilirsin fazlasını. Hala inanamıyorum insanlar nelere tenezzül edebiliyor, belki yazmam da çirkin, ama yanlışa tepki vermeden duramıyorum.

Paris muhteşemdi elbette…senenin tatili oldu. Biz hala o kadar etkisindeyiz ki sene bitmeden ve hatta yaz aylarında mutlaka tekrar gitmeyi umuyoruz. İki hata yaptık, birincisi kesinlikle Disney’in kendi otelinde kalmalıydık (oysa herkes uyarmıştı); parkın içinde bulunan otelde Disney karakterleriyle kahvaltı vb mümkün. Parkta benzeri restaurantlar var ama çok önceden rezervasyon yaptırmayana ‘doluyuz’ diyorlar. Bir gün yetmezmiş, o yüzden otelde kalıp en az 2 gün parkta/parklarda takılmak gerekirmiş. İkinci hatamız da bir güne ancak tek parkı sığdırırız düşüncesiyle tek park için bilet almış olmak oldu. Basiretim bağlandı benim. Programda tüm Disney karakterlerinin Walt Disney Park’ta olduğu yazsa da biz Disneyland Park’a girdik. Rüya gibiydi ama biz sadece Mickey’le tanışabildik. O buluşma anı da ayrı bir hikaye konusu. Büyülendik. Sıra bize geldiğinde, “a bizim sıramız geldi” diye konuşurken bir baktım, benim minik, transa geçmiş bir şekilde utangaç aşıklar gibi ama sık adımlarla Mickey’e doğru gidiyor. Daha makineyi elimize almamıza fırsat vermeden sarıldı Mickey’e. Sonra aşkları bizim için görülmeye değerdi elbet. Mickey alışık miniklere; burnunu öptürdü, güya utandı… Ece, o makineye hayatta poz vermeyen artiz Ece, bir pozlar verdi ki biz şaştık kaldık! Daha sonra alışveriş yaparken, gördüklerine, yaşadıklarına kahkahaları kulaklarımda çınlıyor. Tüm çocuklara feda olsun; gider miyim artık başka seyahate. Mağazaları ayrı bir cennet, kendimizi kaybettik, ben ev eşyalarına; Ece de oyuncaklara daldı saatlerce. Orada da anneme aldığım muhteşem bir koleksiyonluk biblo mutfak saatini alarmıyla unutmuşlar, otele geldiğimde farkettim. Geri dönme şansımız olmadığı için çıkartmakla uğraşınca kırdık bibloyu. Şikayet edeceğim, neye yarar bilmem ama bazen böyle kendimi Amerikalı zannedip serzenişlerde bulunuyorum. Yurtdışındayken işe yarıyordu, hiç olmazsa bir özür alıyordum. Burada cevap almamak bir yana, benzeri şirketlerde çalışmışlığım olduğu için dalga geçtiklerini biliyorum. Bizde öyle yapılırdı, uğraşanlara…Ben umuyorum tüketicinin korunacağı günlerin geleceğini 🙂 Tüketiciye hizmet veren biri olarak bunun önemini iyi biliyorum.

Doğumgünü kurabiyeleri hakkında detaylı bilgi ve fiyatlar burada

Neredesin Firuze?

Şirinler numunelik, Nisan’da kutlanacak ve katılmayı umduğum bir doğumgünü partisine örnek olarak hazırlamıştım (zemin pastel renklerde olacak, isim yazılacak vb). Bugünlerde hiç yazamıyorum, gönlüm de yoktu yazmaya bloglar kapatılmışken. İyi haber geldi bugün, yasak kalkmış, sağolsun Danıştay! Bir kaç güne kalmaz açılırmış bloglarımız! Şükür! Zavallı blogspot, ben de artık sitemin içine wordpress entegre ettim… Değişmeyi düşünüyorum orta vadede.
Dükkan arayışım devam ediyor, aklıma yatan tek dükkan eve çok uzak. Aslında bulsam, dekore etme heyecanı var içimde, ama şimdilik kısmet olamadı. Yarın da valiz hazırlayıp sabaha Paris’e uçacağız, bizim Ece çok sevdiği Miki, Mini, Guki (Goofy), Danıld, Diyzi ile tanışacak, ellerini tutup resim çektirecek. Gerçi ikimiz de grip olmak üzereyiz, Ece öksürmeye başladı bile! Dün dondurma yedik, havalar ısındı ya! 🙁 Roma resimlerimiz aşağıda, çok eğlendik, bol spagetti, pizza, zeytinyağı yedik; orada da karnavala gittiğimiz için Pamuk Prenses’le (!) tanışma fırsatımız oldu; sanırım bu seneki doğum günü konseptimizi de Pamuk Prenses ve zehirli elmalar şeklinde belirlemiş olduk. Yine de elim gitmiyor çok içime sinmedi. Şirinler de düşündüm ektekileri çalışmadan önce…ama kurabiyeleri beğenmeyince vazgeçtim. Bu arada şirinlerin 3D sineması yoldaymış! Beklemedeyim.

Şirinler veya diğer çizgi film kahramanlarının kurabiyeleri hakkında detaylı bilgi ve fiyatlar burada.

Miki Fare Kurabiye

Aylardır kullanma hayalindeydim bu kalıpları… kurabiyesini pişirdim, yendi, pişirdim, yendi… bir türlü de elim gitmemişti. Bir hevestir, numune hazırladım sipariş gelince… beğenildi de siparişi teslim ettim bile arada 🙂 Kurabiyelerin orijinali isimliydi aslında…

“…yerden bitme, mum bacaklı Miki; burnu uzun, dik kulaklı Miki; şeytanlıkta bütün aklı fikri…”

Mickey veya diğer çizgi film kahramanlarının kurabiyeleri hakkında detaylı bilgi ve fiyatlar burada.

Nurefşan’ın Uğur Böcekli Doğumgünü Kurabiyeleri

Artık saniye hesaplayarak yaşar oldum, samimiyim. Hangi saatte ne yapacağımı planlamazsam çuvallayacağım bir dönemdeyim ve çok çalışıyorum. Kızımla keyifli bir seyahat ertesinde kurabiyelerimize devam ediyoruz. Ece’nin Haziran doğumgünü için çalışacağımız konsepte henüz karar verebilmiş değilim, oysa İngiltere öncesi karar vermek ve oradan parti malzemelerimi alıp dönmek istiyordum…kısmet olmadı.

1. yaş gününde resimli kurabiyelerini hazırladığım dünya güzeli Nurefşan’ın 2. yaş günü uğur böceği konseptli olacağı için sarı kurdeleli böcekler hazırladım, pastasına uygun olarak…Sevgili Nurefşan’ın doğumgününü şimdiden kutlar, büyük dedesine de acil şifalar dilerim…